Tüm dünyada olduğu gibi artık ülkemizde de gelenek haline gelen bir durum
var: Yılsonunun yaklaşmasıyla birlikte çılgın, efsane, şahane,
harikulade sıfatlarını taşıyan indirim günleri şenlikleri...
Kendi çıkış coğrafyasında özgün ismi ‘’Black Friday’’ olan dilimize ise ‘’Efsane İndirim, Şahane Cuma vb.’’ günleri olarak çevrilen alışveriş günlerinin ne zaman başladığını kısaca paylaşalım. Amerika’da ‘’Black Friday’’ denen gün Şükran Günü’nden sonra gelen ilk cuma günüdür. Mağazalar o güne özel olarak çok erken saatlerde açılmakta ve satılan ürünlerde ciddi oranda indirimler uygulamaktadır.
Bu çılgın indirim günlerine insanlar da harcama isteği açısından çılgınca karşılık vererek şirketlerin birkaç günlük periyotta ciddi oranda karlı satışlar yapmalarına imkân vermektedirler.
“Black Friday” isminde geçen kara kelimesinin varlığı ise
mağazaların önlerinde yoğun kalabalıkların, trafiklerin oluşması nedeniyle
zorluklara sebep olmasındandır.
![]() |
Efsane İndirimler Gerçekten Efsane Mi? |
Black Friday İndirimleri şenliklerine ülkemiz özelinde bakalım.
Ülkemizde İndirim Günleri İçin Firmalar Ne Gibi Hazırlıklar
Yapıyor?
Firmaların indirim günleri için ilk ve en temel hamlesi: Reklam.
Reklamın
iyisi kötüsü olmaz fikrinden hareketle tüketiciye ulaşılırlığı olan her
platformda reklam sunumu ciddi ölçüde artış göstermiş durumda. Bu yıl kasım
ayının başında her türlü sosyal medya platformunda bizi kucaklayan, (Facebook,
Twitter, İnstagram, Youtube…) hatta bazen çıkan reklamları atlamamıza izin
vermeden istediğimiz içerikleri göremediğimiz Şahane, Efsane, Çılgın İndirim
günlerinin tanıtımlarıyla karşı karşıyayız. Bu reklamlara sosyal medyada aşırı
derecede maruz kaldığımız yetmezmiş gibi bir de üzerine televizyon ekranlarında
ünlü isimlerin boy gösterdiği ve indirimlerin şahaneliğine vurgu yapan peşi
sıra reklamlar görmekteyiz.
Tüketicileri Etkilemek Adına Bu Kadar Yoğun Reklam
Bombardımanına Tüketiciler Nasıl Karşılık Vermektedir?
Firmaların reklam ve
sözümona indirim silahlarına karşı tüketicilerin verdiği tepki konusu da
üzerinde durulması gerekenlerden. Hemen belirtelim ki, Türkiye’de öyle yurt
dışındaki gibi mağaza önlerinde uzun kuyruk manzaraları oluşturacak kadar bir
hengâme söz konusu değildir. Bunun nedenleri olarak bu alışverişin
pazarlanmasında kullanılan dilin ülke değerlerine aykırı olduğu gerekçesiyle
gösterilen tepkiler ve indirimlerin gerçekçi olmadığı düşüncesinin hakim olması
diyebiliriz.
Tüketicilerin tepkilerini
daha gerçekçi şekilde görmek adına ülkemizde son birkaç yıldır popülaritesi
artan Efsane İndirim Günleri gerçekten o kadar da efsane mi merakımız üzerine
gerek bize ait sosyal medya kanallarımızda yaptığımız gerek farklı sitelerin
yapmış olduğu bu merakın giderilmesine yönelik sorgulama anketlerinde
tüketicilerin indirim günlerine güven oranının oldukça düşük olduğu sonucu
ortaya çıkmaktadır.
Öyle ya, indirim dönemi
gelmeden bir ürünün fiyatına zam yapılıp sonrasında indirim uygulanması bu
güven oranını sonuç olarak bizlere açıkça sunmaktadır.
Bir Tavsiyemiz Var!
Elbette herkesin
kazandığı parayı istediği şekilde harcama özgürlüğü var. Buna hiç kimse bir şey
diyemez. Ancak tüketim çılgınlığının had safhaya çıktığı günümüzde, her türlü
mecrada bizi kendine bağlamaya çalışan ve ihtiyacımız olmasa dahi absürd
ürünleri ihtiyacımız olarak empoze eden bu özel günlerde alışverişlerimize çok
dikkat etmeliyiz.
Ve unutmayalım ki
bilinçli tüketiciler olarak indirimler ne kadar efsane olursa olsun alışveriş
önceliğimizi asli ihtiyacımız olan ürünlere verelim.
Sevgiyle kalın.