Aboneliklerde Firmaların Yükümlülükleri

Sizler için önemli bir yer tuttuğunu düşünerek oluşturmaya karar verdiğimiz abonelik yazı dizimize ikinci yazımız ile kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Bir önceki yazımızda bahsettiklerimizi kısaca belirtmemiz gerekirse, abonelik sözleşmesinin ne anlama geldiği ve asgari olarak hangi hususları içermesi gerektiği konusu üzerinde durmuştuk. 

Şimdi ise, tüketiciler için önemli bir odak noktası olan sözleşmenin karşı tarafının yani firmaların tüketiciye karşı olan yükümlülükleri üzerinde duracağız. Böylece siz değerli tüketicilerin firmalara karşı sahip oldukları hakların kolay bir şekilde anlaşılmasını sağlayacağız.


abonelik sözleşmeleri tüketici hakları yönetmeliği
Abonelik Sözleşmelerinde Firma Yükümlülükleri

Tüketiciler olarak ödemesini yaptığımız bir hizmetin verimli şekilde bize sunulmasını talep etmek en doğal hakkımızdır. Bu hususta herhangi bir şüphe bulunmamaktadır. Hem verimli hizmet talebinin hayata geçebilmesi için hem de tüketicilerin firmalara karşı görece zayıf konumları dikkate alındığında firmaların uymak zorunda oldukları bir takım yükümlülüklerin var olması tüketicilerin korunması prensibi gereğince gerekmektedir.

Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliğini merkeze koyarak firmalara ait yükümlülüklerin neler olduğuna ve tüketiciler için ne anlam içerdiklerine bakmaya başlayabiliriz.

1.Teslim veya İfa Yükümlülüğü

Firmalar, abonelik sözleşmesine konu mal veya hizmeti sözleşmeye uygun olarak teslim veya ifa etmekle yükümlüdürler. Kurulan sözleşmenin maddelerinde sunulacak mal veya hizmet için  kapsamı, nitelikleri ayrıntıları ile düzenlenmiştir. Bu nedenle de tüketicilerin mal veya hizmetin bu niteliklere uygun bir şekilde tüketiciye sunulmasını beklemek yanlış olmayacaktır. Firma, bu beklentiyi karşılamak zorundadır. 

Örneğin, internet aboneliklerinde sözleşmede belirtilen hız vaadinin gerçeğe yansımasını sağlamak firmanın asli bir yükümlülüğüdür.

2.Verilen Hizmeti Ücretlendirme Yükümlüğü

Tüketiciler için çok önemli bir hususa geçiş yapmak üzereyiz. Ücretlendirme. Hizmete ilişkin ücretlendirme, hizmetin tüketiciye fiilen sunulmasıyla başlar. Firma sunmadığı hizmetin bedelini tüketiciden talep edemez. Bu düzenlemeden anlamamız gereken ise şudur: Abonelik ilk olarak imza ile geçerlilik kazanmaktadır ancak ödeme yükümlülüğü sözleşmede yer verilen hizmetten tüketicinin fayda sağlamış olması ile başlayacaktır. 

Bir abonelik başlattığınızı ve geçen süre zarfında hizmet verilmediğini varsayalım. Bu durumda size yansıtılan faturalar, haksız bir nitelik taşıyacaktır. Ancak, ön ödemeli hizmetlerde bu fıkra hükmü uygulanmaz. Ön ödemeli hizmetler, eski deyişle kontörlü cep telefonu hatları, abonman kartlarına yapılan bakiye yüklemeleri vb. gibi örnekleri kapsamaktadır. Bu tip hizmetler için öncesinde ödeme alındığından hizmetin fiilen sunulması şartı aranmamaktadır.

3.Bildirim Yükümlülüğü

İnsan, doğası gereği kendisini olumsuz etkileyecek sürprizlerden hoşlanmaz. Aynı şeyi kusursuz hizmet alma isteği ile hareket eden tüketiciler için de söylemek gayet mümkün olacaktır.  Ancak kimi durumlarda verilen hizmetlerde çeşitli nedenlerle aksamalar meydana gelebilmektedir. Bu aksamaların sürpriz şekilde olması ise az önce belirttiğimiz olumsuzluğa neden olacağı için istenilecek bir durum değildir. 

Yukarıda belirtilen hususlar kapsamında firmalar,  bir plan çerçevesinde yapılması öngörülen bakım, kontrol, onarım ve benzeri sebeplerle mal veya hizmet sunumunu durduracak olması halinde, bu durumun başlangıç ve bitiş tarihini en az 48 saat öncesinden tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ya da basın yayın ve benzeri yollar ile bildirmekle yükümlüdür. 

Bildirim yükümlülüğü sayesinde hizmetin sunulamayacağı dönemde tüketicilerin tedbirli bir şekilde hareket etmeleri sağlanmak istenmiştir. Örneğin, suyu kesilecek bir bölgede yaşayan tüketiciler bu bildirimler sayesinde kendileri için gerekli miktarda su stoklaması yaparak süreci mümkün olan en az zararla atlatmış olacaklardır.

4.Bilgilendirme Yükümlülüğü

Bilgi toplumunda yaşamanın bir sonucu olarak da tüketicilerin bilgilere erişiminin kolaylaştırması en gerekli hizmetlerden biridir. 

Bir önceki yazımızda tanımından ve kapsamından bahsettiğimiz abonelik sözleşmeleri, firmalar tarafından abonelik devam ettiği müddetçe tüketicilerin talep etmesi halinde sözleşme ve taahhütnamenin bir örneği ile abone olunan tarifeye ilişkin ayrıntıları, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ücret almaksızın vermek ya da kendi internet sayfaları üzerinden tüketicinin erişimine sunmak zorundadır.

5.Faturalandırma Dönemine Uyma Yükümlülüğü

Abonelik sözleşmesine uygun bir şekilde alınan hizmetin bir karşılığı olarak da firma tarafından tüketiciye fatura yansıtılacaktır. Ancak yansıtılacak olan faturanın dönemini belirlemede firmalara takdir hakkı tanınmamıştır. Bu kapsamda, firma tarafından uygulanacak faturalandırma dönemleri, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça 1 aydır. 

Abonelik sözleşmesinde bu dönemin taraflar arasında farklı bir şekilde belirlenmiş olması halinde o süre dikkate alınarak işlem gerçekleştirilecektir. Fatura dönemi boyunca tahakkuk eden (hesaplanan) borç tutarı veya tüketim miktarının, daha önceden sözleşmede belirlenmiş tutarın veya miktarın altında gerçekleşmesi durumunda faturalandırma bir sonraki dönem veya dönemlerde yapılabilir. Faturanın ötelenmesi söz konusu olabilecektir.

Ayrıca firma tarafından sözleşmeye konu mal veya hizmetin faturalandırma dönemi değiştirilerek ücretlendirmeye esas olan birim fiyat arttırılamaz. 1 aylık olan fatura hesaplama süresini firma kendi insiyatifi ile 2 ay üzerinden değerlendiremeyecektir. Bu sayede keyfiliğin önüne geçilerek işlem yapılması engellenmek istenmiştir. Tüketici lehine bir düzenleme olduğunu değerlendiriyoruz.

6.Faturanın Geç Ödenmesi Durumunda Kurala Uygun Bedel Yansıtma Yükümlülüğü

Hepimizin de bildiği gibi hizmet almak bir hak, alınan hizmetin karşılığı olan bedelin ödenmesi de bir yükümlülüktür. Tüketicilerce bu yükümlülüğün yerine getirilmesi gerekmektedir. Tabii ki bu yükümlülüğün zamanında yerine getirilmemesi durumunda da yine firmaya istediği oranda bir bedeli talep etmek hakkı tanınmamıştır. 

Belirli kurallar ve sınırlar çerçevesinde tüketici gecikmiş olan fatura bedelini ilavelerle ödeyecektir. Bu kapsamda abonelik sözleşmelerinde faturanın zamanında ödenmemesi durumunda uygulanacak gecikme zammı oranı yani ilave edilecek olan tutar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranını aşamaz. Bu oran, 2020 yılı için aylık 1,6 olarak belirlenmiştir.

7.Sözleşme Süre Uzatımında Onay Alma Yükümlülüğü

Tüketiciler ihtiyaç duydukları süreler kadar sözleşme imzalamakta ve ileriye dönük planlamalarını da bu sürelere uygun şekilde yaparak adım atmaktadırlar. Bu nedenle firmaların tek taraflı bir işlemiyle sözleşme sürelerini uzatmaları tüketiciler için kabul edilemez bir durum ortaya çıkaracaktır. Tam da bu noktada önemli bir düzenleme bulunmaktadır. 

Belirli süreli abonelik sözleşmelerine (örneğin 12 ay, 24 ay vb.) sözleşmenin belirlenen süre kadar uzayacağına ilişkin hükümler konulamaz. Ancak abonelik sözleşmesinin kurulmasından sonra, sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar tüketicinin talepte bulunması veya onay vermesi hâlinde abonelik sözleşmesi uzatılabilir. 

Sözleşme süresi sonunda tüketiciden açık bir talep veya onay almadığı halde mal veya hizmet sunmaya devam eden firma, sunulan bu mal veya hizmet için hiçbir bedel talep edemez. 

Bu düzenleme ile firmanın süre uzatımı için tüketiciden onay ya da talep alması gerektiği belirtilmiştir. Müşteri hizmetleri tarafından yapılan aramalarda süre uzatımı için uzunca anlatılan hususlara onay verdiğimiz de bilmeliyiz ki sözleşmemizin süresi uzamış olacaktır.

8.Katma Değerli Elektronik Haberleşme Hizmetlerinde Yükümlülük

Katma değerli elektronik haberleşme hizmeti de ne oluyor? diyebilirsiniz. Bu ifadenin ne olduğunu örnek vererek açıklamanın anlaşılabilmesi açısından kolaylık sağlayacağını düşünüyoruz. 

Bilinmeyen numaraların tespitine yarayan servisler, 888, 898 ve 900 alan kodları üzerinden yapılan servis hizmetlerini katma değerli elektronik haberleşme hizmetlerine örnek olarak sayabiliriz. 

Elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren firmalar yani operatörler, katma değerli elektronik haberleşme hizmeti sunan sağlayıcılar ile birlikte bu hizmetlerin sunulmasından sorumludurlar. Sunulan hizmette bir ayıp olması durumunda hem operatör hem de esas hizmet sunan taraf tüketiciye karşı sorumluluk taşımaktadırlar. 

Ek olarak Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) tarafından tüketicilerden gelen şikayetler üzerine 2019 yılında alınan karar ile 888 ile 898 alan kodlu numaraların tüketicinin onay vermesi şartı ile hizmet verilebileceği belirtilmiştir.

Sonuç

Abonelik sözleşmeleri yazı dizisine ait bu ikinci yazımızda sonuç olarak, abonelik sözleşmesinin güçlü konumunda yer alan firmalara getirilen bu yükümlülükler ile görece zayıf konumda yer alan tüketicilerin korunması amaçlanmak istenmiştir. Yazımızda yer alan firma yükümlülüklerinin varlığı ve tüketiciler tarafından bilinmesi yaşanabilecek olası sorun ve mağduriyetlerde tüketicilerin firmalara karşı hak talep edebilmelerinin önünü açacak ve kolaylaştıracaktır. Bir sonraki yazımızın konusunu uygulamada çok sorun yaşanan ''taahhütlü abonelik ve esasları'' başlığı oluşturmaktadır.

Bilgi edinmek, bilinçli tüketim yapmak ve doyurucu yazılarımızdan daha çok tüketicinin faydalanmasını sağlamak için lütfen bizi takip etmeyi, yazılarımızı paylaşmayı ve destek olmayı unutmayın.

İlgili Diğer Yazılar:

Yorum Gönder

0 Yorumlar
Yorum Kuralları: 1. Saldırgan nitelikte ve hakaret içeren yorum yapmak yasaktır. 2. Yazım ve dil bilgisi kurallarına özen göstermenizi rica ediyoruz. 3. Belirtilen kurallara uygun yorumlar kısa süre içinde onaylanacaktır.

Below Post Ad